Sadelikte Gizli Denge

Her şey yeni parçalar eklemekle ilgili değil.
Bazen gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şey; fazlalıkları bırakmak, sadeleşmek ve içsel bir denge yakalamaktır.

Karar vermek; sadece yeni bir şeyin peşinden gitmek değil, artık işlevini yitiren ya da bulunduğu ortama zarar veren ögeleri fark edip onlardan arınmakla başlar.

Yaşam alanlarını yenilemek ya da iç tasarımda bir değişiklik yapmak heyecan vericidir.
Renkler konuşulur, yüzeyler seçilir, kombinasyonlar gözden geçirilir.
Ama en doğru soru her zaman “Buraya ne ekleyebiliriz?” olmayabilir.
Bazen asıl önemli olan, “Buradan neyi çıkarabiliriz?” sorusudur.

Alanlar da insanlar gibidir; zaman zaman sadece sadeleşmeye, gereksiz yüklerden kurtulmaya ihtiyaç duyarlar.
Bu farkındalık, yeni ve anlamlı bir sürecin başlangıcıdır.

Sessizlik ve Boşluk, Tasarımın Gücüdür

Her yüzeyin ya da detayın dikkat çekmesi gerekmez.
Bazen sessiz kalan bir öğe, çevresindeki diğer unsurlara nefes aldırır.
Boşluklar ve sade alanlar, ortamın gerçek karakterini ortaya çıkarır.
Ekip arkadaşlarımız, yaşam alanlarına yönelik öneriler geliştirirken, sade dokunuşların getirdiği ferahlığı sık sık gözlemler.
Bu, sadece estetik değil, aynı zamanda duygusal bir denge unsurudur.

Koçluk yaklaşımında olduğu gibi, bazen en etkili adım, bir şey yapmaktan çok yapmamayı seçmektir.
O alanı açık bırakmak, görünmeyeni fark etmek ve iç sesimize yer açmak, hem tasarımda hem hayatta yepyeni olanakların doğmasına vesile olur.

Azaltmak, Dengeyi Sağlar

Tasarımda olduğu gibi hayatımızda da gereksiz olanı bırakmadan, öz olanı korumak zorlaşır.
Bir yüzeyi ya da detayı değiştirmek, geçmişte kalanı geride bırakmakla eşdeğerdir.
Bu yüzden seçim yapmak, sadece yeni bir şeyi belirlemek değil; aynı zamanda fazlalıkları fark etmek ve onlardan vazgeçmekle ilgilidir.

İster bir mimar, ister yaşam alanını dönüştürmek isteyen bir birey olun; dışarıdan gelen küçük bir öneri, kararların netleşmesini kolaylaştırabilir.
Bazen bir parça çıkarılır ve sessizlik kalır; ancak bu sessizlik, ortama yeni bir nefes aldırır.
Tıpkı güçlü bir sorunun yarattığı duraksama gibi…

Son Söz

Yenilenme, her zaman yeni parçalar eklemekle gerçekleşmez.
Bazen çıkarmak, bırakmak ve sadeleşmek gerekir.
Bu süreç, tam anlamıyla bir dönüşümdür.
Yer açmak, yeniye alan tanımak ve daha iyiye ulaşmanın ilk adımıdır.

Peki sen şu anda hayatında ya da alanında neye yer açmak isterdin?

AYŞENUR ÖZDAĞ